32 Yaşında 7
çocuk babası: Aşık Mahzuni Şerif
30 Nisan 1975 Hey dergisi
/*
note: you can use such a include but you need to
change some variables in counter.php if you so!
*/
include('counter-2.php');
?>
İstanbul'dan
hayli uzaklarda, Anadolu'nun bağrında Maraş' tayız.
Karşımızda güneşin derisini karattığı,
orta boylu hafif şişmanca, saz ellinde bir Aşık
Mahzuni Şerif. Asıl adım Şerif Mahzuni. Babamın
dediği doğruysa 1943 yılı ocak ayının
yedinci günü Maraş'a bağlı Afşin
kasabasının Berçenek köyünde dünyaya
gelmişim. Yoksul bir ailenin oğluydum. Köyümüz
bir ağanın elindeydi. Kimsenin toprağı yoktu.
Hoş yine yok ya... Babam, tarlada çapa sallarken anam
ocakta ot kaynatır, suyunu yemek diye verirmiş bize.
Okul yoktu köyümüzde.
Okul da, su da, elektrik de...Yoktu. İlk işim medrese tahsil
etmek oldu. Elbistan'ın Alembey köyünde 1950'de medrese
okudum. Sonra, ilkokul açıldı. Köyde bitirdim.
Öğrenimime 1956-59 arası Mersin Astsubay Ortaokulu'nda
1959-60 arası Ankara Ordonat Okulu'nda devam ettim. Liseyi
bitirmeden maddi zorluklar nedeniyle bıraktım.
Evlilik
Aşık Mahzuni Şerif'in
yazısında, kara kaplı deftere üç kere
İmza atmak da varmış. "İlk olarak dayımın
kızı Emine'yle evlendim. Züleyha adında bir
kızım oldu. Şimdi 16 yaşında. İkinci eşim
Suna'ydı. Önce ikiz doğurdu. Ferhat ve Şirin
koydum adlarını. Bir de Emrah geldi arkalarından.
Seviyordum onu. Ama, arkadaşlarım (!) kötü yola
şevkettiler onu. Şimdi çeşitli pavyonlarda
şantözlük yapıyor. Son evliliğimi ise Gaziantep'te
bir ilkokul öğretmeni olan eşimle yaptım. Üç
çocuğum da ondan oldu. Memleketime çocuk yetiştirmek
istiyoruz. Şimdi 7 oldu. Kısmet olursa 12'ye tamamlamak
istiyorum."
Rekor
Aşık Mahzuni Şerif'in
amcaları Aşık Fezali ile Aşık Gül
Ali, yeğenlerine küçük yaşlardan itibaren
saz çalmasını öğretmeye başlarlar.
"Bütün ömrüm acı ve çalışmakla
geçti. İstediğim tek şey, ozan olarak halka
eğilmek ve onların türküsünü söylemekti."
diyen Aşık Mahzuni Şerif'in plaklarının
sayısı 200'e yaklaşmış durumda. Bu gerçekten
rekor sayılabilecek bir rakam. İçinde "Acı
Doktor / İşte Gidiyorum Çeşmi Siyahım"
adlı bestelerinin bulunduğu ilk 45'liğini 1964'de
doldurur.
"Kazanmaya başladığım paralarla 1968'de
kendi adıma bir plak firması kurdum. Ama, ortaklarım
Ayhan Coşkun ve Abas Sütçü'yle kısa zamanda
batırdık.
Beste
200'e
yakın 45'liği, 500'e yakın da bestesi bulunan Aşık
Mahzuni Şerif, besteleri konusunda şöyle konuşuyor:
"Bütün şarkılarımın sözleri,
benim ve Anadolu halkının yaşamıyla ilgilidir.
Görerek, yaşayarak yazarım. Hiç bir eserimde
hayali taraf bulunmaz. Bunu Anadolu halkı da çok iyi
biliyor."
Bir ikisi dışında Aşık Mahzuni Şerif,
bestelerini plak yapanlardan ne birkaç kuruş telif hakkı,
ne de en küçük bir teşekkür görmemiş.
"Bestelerimi hakkını vererek okuyan tek sanatçı,
Edip Akbayram. Bazı konserlerinde benim hocası olduğumu
söylüyormuş. Teşekkür ederim kendisine.
Fakat bunun dışında bir teşekkürü
bile çok görenler var. Bunun için çilesi
bana, parası onlara ait olan bestelerimin hakkını
aramaya karar verdim. Avukatım, bütün işlemleri
hazırladı..."
Turneler
Aşık
Mahzuni Şerif'in iki yut dışı, beş de yurt
içi turnesi var. "İlk olarak 1969'da, Almanya,
Hollanda, Belçika, Danimarka'ya gittim. Konserler verdim.
Nereden, kim tarafından çıkarıldığı
belli olmayan kasetlerimi gördüm. İkinci olarak 1974'de
gittim...organizasyon bozukluğundan parasız kaldım.
Yurt içi turnelerinde ise konser verdiğim bütün
salonların dolup boşalmasına rağmen ne yazık
ki, yine çoluk çocuğumun yanına elim boş
döndüm. Demek ki, ozanlığın kaderi buymuş.
Ama benim için önemli olan, halkı kazanmaktı.
Bunu da, başardığıma inanıyorum.
Gönderen: Ercan İmre
<---
|